Distopyalar hayal ürünü gibi gözüksede aslında yaşadığımız dünyanın, baskıcı rejimlerin abartılı birer alegorisidir. Bu anlamda The Handmaid’s Tale Trump’un ABD başkanı olarak seçildiği döneme denk gelmiş olması dizinin etki gücünü hayli artırıyor. The Handmaid’s Tale’de tüm distopyalarda olduğu gibi “dil” üzerine kurulu.Tecavüz düzeni olan Gilead Cumhuriyetinde doğurgan kadınlar evli komutanların evlerine zorla damızlık olarak veriliyor ve isimlerini kullanmaları yasaklanıyor. Hepsinin adı “Of” la başlıyor. Yani verilen eve ait olan. Bu tecavüz düzeninde tecavüzün adıda “seremoni” adını alıyor.
Tabiki kendi sınıfsal farklılıklarınıda yaratan bu sistem farklı toplumsal kesimlerin bu yeni düzenle neler kazandığını neleri kaybettiğini kıyas yapabileceğimiz flashbacklerle gözler önüne seriyor.
Yorumlar