Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

The Neon Demon

The Neon Demon’un en çok neye benzediğini düşündüğümde çokça duyduğumuz Bunuel ve David Lynch’ten ziyade aklıma ilk gelen film ve yönetmen “Passion” ve Brain De Palma oldu. Brain De Palma 2012 yılında küresel bir şirkette, rekabetin ayyuka çıktığı ve bu rekabetin yer yer saplantılara dönüştüğü, rüyaların gerçekle birbirine karıştığı, entrikaların kol gezdiği bir filme imza atmıştı. Bilinçli bir tercihle ucuz bir estetik yol haritası çizen yönetmen filmin kurgusundan camp oyun culuklara, müziğine hatta dublajlanmış diyaloglarına kadar B filmi estetik kurallarını takip etmişti. The Neon Demon ‘da genel olarak birçok sektörde görebileceğimiz kıskançlık, rekabet ve intikam üzerine ”moda” dünyası üzerinden odaklanıyor. Genç yaşında model olarak Los Angeles’e gelen masumiyet timsali Jesse’nin hikayesini anlatan film, sektörün çıkmazları ve acımasızlıkları içerisinde O’nun yok oluşuna odaklanıyor. Bu masumiyetin yanına kan, erotizm ve şiddeti ekleyen Refn elektronik müzik kuşağına ritmi