Geçen yıl izlediğimiz Soderberg'in son filmi Contagion'dan sonra ekonomik kriz üzerine alegoriler devam ediyor. Son dönemlerin parlayan yıldızlarından Jessica Chastain'i ve olaganüstü performansıyla Michaels Shannon'u oyuncu kadrosunda bulunduran Take Shelter'in yönetmen koltuğunda ise Jeff Nichols var. Yönetmen öykünün odağına orta sınıf bir Amerikan aile babası olan Curtis'i yerleştirmiş. Karısı ve işitme engelli kızıyla birlikte mutlu bir yaşantı süren Curtis'in yaklaşan bir fırtınayı kabuslarında görmesiyle hayatı altüst olmaya başlar ve evinin bahçesine bir sığınak yapmaya karar verir. Orta ve alt sınıf insanların vurduğu son ekonomik krizi (Contagion'da virüs olarak sunulan kriz bu sefer yaklaşan bir fırtına olarak sunuluyor.) bir felaket filmi şablonuna oturtarak sunan yönetmen; atmosfer kurma ve gerilim yaratma da oldukça başarılı bir iş ortaya çıkarmış. M Night Shyamalan'ın ilk dönem filmlerini hatırlatan Nichols'un umarım kariyeri Shyamalan gibi alaşağı olmaz.
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar