Ana içeriğe atla

Once Upon A Time in Anatolia


Nuri Bilge Ceylan'in Cannes film festivalinden de odulle donen son filmi Bir Zamanlar Anadolu'da gerceklesmis bir cinayet sonrasinda cesedin pesindeki insanlarin hikayesine odaklaniyor. Karanlikta, sadece farlarin aydinlattigi yollarda uc araba dolusu insanin bir cozumun (cinayetin ispati) pesinde gidisine tanik oluyoruz filmin ilk yarisinda.Bu ilk yari boyunca karakterlerle birlikte bizimde buldugumuz bir hic oluyor. Polisi, jandarmasi, savcisi, zanlisi, doktoru,soforuyle birlikte cesme cesme dolasan bu karakterlerin araba ici sohbetleri de bu ilk yariya hizmet ediyor. Her kesimden karakterlerin bulundugu bu uc arabada goze batan diger unsur aralarindaki guc hiyerarsisi oluyor. Herkesin dili bulundugu konum kadar donuyor. Dogal olarak en cok soz ve en son sozu soyleme hakki ideolojik aklin temsiline yani savci'ya dusuyor. Rasyonel aklin temsili doktoru bu noktadan ayirmak gerekiyor. Doktor karakteri filmin basinda olculu bir sekilde bizlere sunuluyor. Sanki bu komik guc hiyerarsisi oyununa katilmak istemiyor. Savciyla aralarinda gecen bir kadinin olumunun gercekleri uzerine yasanilan dialog disinda pek konusmuyor. Gece bulunamayan ceset, muhtarin evindeki konaklamadan sonra gunun dogumuyla birlikte kendiliginden ortaya cikiyor. Fakat film burada noktalanmiyor. Kasaba'da gerceklesen otopsi sahnesiyle savcinin anlattigi hikayenin doktorla yuzlesmesi gerceklesiyor. Doktor, yuzune sicrayan kan damlasiyla, rasyonel aklini otopsi odasinin soguk fayanslarina teslim ediyor.(Tabiri caizse "devletin memuru isini biliyor") Yonetmenin araba farlarinin aydinlatamadigi yollarda gecen ve hiyerarsi altinda ezilmis, kokusmus, insan iliskilerine bakisi ise kara mizahla oluyor. Daha once denemedigi bu tarz icin Yilmaz Erdogan ise oldukca basarili bir secim olmus.

Faili mechul cinayetler, katliamlar, devlet-mafya iliskileri, kurt sorunu gibi yakin tarihimizi fazlasiyla ilgilendiren bir cok konu hakkinda filmi rehber olarak kullanabiliriz. Gercek ideolojik aklin temsilinde mi yoksa rasyonel aklin temsilinde mi gizlidir ?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

East Hastings

Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…

Blade Runner - 2049

Blade Runner 2049 orjinal filmin cyberpunk atmosferini post apokaliptik bir setle geliştirerek insanoğlunun yine tanrı, kimlik ve hafıza gibi sorularının peşinden koşturmuş. Denis Villeneuve temalarıyla ten uyumu yakalayan Blade Runner 2049 aynı zamanda monoton bulduğum Villeneuve'ün sinema diline ise dinamizm kazandırmış.

Ghost in the Shell

Son yıllarda sinema salonlarında siber punk hayranlarını heyecanlandıran bir hayalet dolanıyor. Blade Runner ve Ghost in The Shell gibi filmlerin yeniden çekiliyor olması büyük büyük bir heyecan dalgası yaratırken bir taraftanda sevenleri tarafından endişeli bir bekleyiş başlatmıştı. Konu bir bilim kurgu başyapıtı olunca bu endişelerin haklılık payını görmezden gelmek saçma olur. Keza Mamoru Oshii 1995 tarihli orjinal ismiyle Kôkaku Kidôtai ile ortaya bir başyapıt koymasını n yanı sıra peşi sıra sinema tarihini derinden sarsacak; The Matrix, Dark City gibi başyapıtlarında doğuşuna vesile olmuştu. Böylesi neredeyse kusursuz bir üründen yine kusursuz bir şey ortaya çıkarmak oldukça ağır bir yük. Bu ağır yükün altına ise Rupert Sanders girmiş. (Denis Villeneuve'un de Blade Runner için işi çok zor.) Orjinal animenin en önemli özelliği siber dünya, kimlik, ve cyborg'ların varoluşlarını anlamlandırma çabası üzerine oldukça yoğun ve takip edilmesi güç diyaloglardan oluşmas