Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Thor

Odin'in oglu, Asgard evreni tahtinin veliahti Thor'un guc hirsina yenik duserek Dunya'ya surgun edilmesiyle baslayan macerasini konu alan ayni adli cizgi romandan uyarlanan "Thor" ; Shakespeare uyarlamalari ve yaninda Frankenstein gibi fantastik edebiyat uyarlamalariyla tanidigimiz yonetmen Kenneth Branagh'a teslim edilmis. Mitolojik, siyasi ve cizgi roman kodlarinin Shakespeare-vari bir metinle birlesecek olmasi Kenneth Branagh'in dogru bir secim oldugunu dusunduruyor. Loki ve Thor'un arasinda ki taht kavgasi, entrikalar, aksiyon ve iktidarin gozleri kor eden isiltisi Thor'un olgun birer uyarlama olan Iron Man, Hulk gibi turdeslerinin yanina adini yazdirmasina neden oluyor...Fakat Thor, Odin ve Loki disindaki karakterlerin yeterince filme yerlestirilememesi filmi bu siranin en sonuna yerlestiriyor.

Scream 4

Korku sinemasi ile ozdeslesmis bir isimdir "Wes Craven". Cektigi bircok film korku turune getirdigi yenilikler ile biliriz.. Scream serisi de yine bu yeniliklerden nasibini almis bir cigir acmisti. Teen-Slasher furyasinin patlamasina neden olan film; Telefonlu, korku filmleri uzerine geyik yapan geveze katili de literaturumuze katmisti. 11 yil sonra gelen yeniden cevrim ile yonetmen gunumuzun iyi korku filmlerine selam cakarken, kotu filmlerle de dalgasini gecmeyi unutmamis. Bunun yaninda film sosyal medya'yi da diline fazlasiyla dolamis. Fakat daha once sosyal medya turunde korku filmleri cekildigi icin "Scream 4" bu konuda biraz gec kalmis gozukuyor. Sonuc olarak 11 yil sonra yeniden beyazperdeye donen "Scream" geveze sinefil katilini, klasik Scream 1-2-3 ve yeni nesil karakterlerini , modern klasiklere yaptigi gonderme ve yeni nesil korkuya yaptigi taslamalara Sosyal Medya'yi da dahil ederek gunumuze modere edilmeye calisiyor.

Moon

2009 yili bilim kurgular acisindan iyi bir yildi. Rakam olarak vasat olsada cekilen filmlerin basarisi bakimindan uc filmde oldukca basariliydi. Pandorum aksiyon soslu, bilim etigine bulasmis bir yapimken, District 9 ise siyasi bir alegoriydi. David Bowie'nin oglu Duncan Jones'un ilk yonetmenlik denemesi olarak cikan "Moon" ise ; Lunar adli bir sirketin dunyaya enerji saglamak icin ayda baslattigi bir calismayi Sam Bell ve yardimcisi (Gerty adli bilgisayar) uzerinden gorsellestiriyor. 2001 A Space Odyssey'in gorsel atmosferini hatirlatan set tasarimlari ve Solaris'i hatirlatan senaryosu gibi bir cok filmi refere eden film herhangi bir oykunme barindirmadan kendi felsefi sorgulamalarini yaparak ve gunumuz dunyasina dair gondermeleriyle ozgun bir yapim olarak karsimiza cikiyor.

District 9

District 9 yonetmenligini Neill Blomkamp'in (ayni zamanda senaryo yazarligi) yaptigi Guney Afrika ve tum insanlik icin kara bir leke olan "Apartheid" donemine goz kirpan basarili bir siyasi alegori. Boylesine spesifik bir konu ve donem uzerinden ilerleyen bir filmin evrensel bir soyleme oturmasini saglayan ise yonetmenin bu alegoriyi uzayli-insan dikotomisi uzerinden kurmus olmasi. Gerceklesen bir kaza sonucunda Johannesburg'e gelen uzaylilar buradaki insanlarin insafina siginmak zorunda kaliyorlar. District 9 adi verilen bir tecrit bolgesine yerlestirilen ve bizlere oteki olarak sunulan Nijerya'lilardan daha alt kisimlara yerlestiriliyorlar. Yapilan bu zulumun mesrulasmasi ise insanlardan daha ust teknolojiye sahip olmalarina ragmen "insan olmama" durumundan gerceklesiyor. Wikus karakterinin ugradigi kaza sonucunda uzayliya donusen bedeninin, oteki olma durumunu anlamasina da yardimci oldugu durum, seyircinin de "Wikus" ayni zam

The Passenger

Kör bir adam tanıyordum. 40 yaşına geldiğinde bir ameliyat oldu ve yeniden görmeye başladı. Önce çok sevindi. Aşırı sevindi. Yüzler,renkler,manzaralar. Fakat sonra her şey değişmeye başladı.Dünya onun düşlediğinden çok daha zavallıydı. Ortal ıkta ne kadar pislik olduğunu kimse söylememişti ona. Ne kadar çirkinlik olduğunu. Her yerde çirkinlikleri fark etti. Gözleri görmezken karşıdan karşıya bastonuyla yalnız geçiyordu. Görmeye başladıktan sonra korkmaya başladı. Karanlıkta yaşamaya başladı. Odasından hiç çıkmadı. Üç yıl sonra da kendini öldürdü ...

Th'istownbul