Californication yaraticiligini yitirmis, uretemeyen bir yazarin; gayet yaratici isler ortaya koyan bir mecrada yani Amerikan TV'lerin de gorsellestigi bir seri olarak karsimiza cikiyor. Bu oksimoron icerisinden cikan sonucun ise dizinin dorduncu sezonuna geldigini ve devam edecek olmasini dusunursek bir tuketim malzemesi olarak tatminkar oldugu soylenebilir. Dizinin bel kemigini olusturan Hank karakterini The X Files efsanesinden tanidigimiz David Duchovny (Mulder) canlandiriyor. Oncelikli olarak Mulder karakteri ile Hank karakterinin aslinda pek bir benzerlik tasimiyor gibi gozukse de Mulder'in obsesif ve cocuksu hallerinin Hank karakterinde de fazlasiyla bulundugunu soyleyebiliriz. Hank'in yazamama cilesinin anticazibesini ise, Hank'in kontrol edemedigi libidosu, ailesiyle yasadigi sorunlari ve Hank'in yine cocuksuluguyla doldurulmaya calisiliyor...Bu dolgunun dizinin 5. sezonuna girerken diziyi 6. sezona tasiyip tasimayacagini ise ilerleyen gunlerde gorecegiz...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar