2007 yilinin en guzel surprizlerinden bir tanesi "Tropa De Elite" ve yonetmeni "Jose Padilha" idi. 2011 yilina geldigimizde Jose Padilha bizlere bir surpriz daha yaparak devam filmiyle karsimiza cikti. Ozel bir tim icerisinde gorevli "Nascimento" 'nun gorevi cercevesinde yaptiklarinin ve bunun sosyal hayatindaki yansimalarini yonetmen ilk filme bizlere sunmustu. Ikinci filmle birlikte sosyal hayatindaki bu gel gitlerin bir taraftan Nascimento'da biraktigi izlere (Karisindan ayrilmasi, cocugunun O'ndan uzaklasmasi) bir taraftan da is hayatindaki yukselisine tanik oluyoruz.(Nascimento'nun suca karsi olan savasini buyuterek "Sistem" ' yoneltmesi) Yonetmen Jose Padilha "sistem" gibi uzerine saatlerce konusulabilecek bir konuyu gayet basit bir dille ve gayet akici bir sekilde anlatmasi filmin birinci basarisi, en buyuk ve ikincisi ise filmin yonetmenin kendi ulkesinden; yani Brezilya'dan cikmis olmasina ragmen evrensel bir dile sahip olmus olmasi...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar