Jane Champion zamaninin otesindeki "guclu kadin" portrelerinin, arasina yeni filminin Fanny karakterini de eklemis. Film her ne kadar sair John Keats'in hayatinin son donemlerini anlatan bir yapim olsa da merkezinde daha cok "Fanny" karakteri var. Jane Champion Fanny ve John Keats arasindaki lirik aski gorsel olarak o kadar guzel beslemiski, karakterlerin ruhsal gecislerini soze dokmeye bile gerek duymamis. Fanny'nin el yetenegi, John Keats'in muhtesem dizeleri Jane Champion'un elinde; askin, sanatin ve bu cembere yonetmeni de dahil edersek sinemanin ne kadar da hayatin icinde durdugunu seyircisine gosterdigi bir yapim olmus.....
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar