Kariyerinde bircok basyapit bulunduran yasayan buyuk yonetmenlerden bir tanesi olarak adini sayabilecegimiz Martin Scorsese'in yeni filmi "Shutter Island"... Bir roman uyarlmasi olan film oldukca klise bir hikayeye sahip. Fakat bu klise hikayeyi usta yonetmen, basrol oyuncusu Leonardo Di Caprio'nun oyunculugunu da buna dahil edersek iyi harmanlamis...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar