“Suretleri”, teknolojinin insan üzerinde sosyal olarak bıraktığı deformasyonun bir alegorisi olarak okuyabileceğimiz gibi, filmdeki “ The Prophet” karakterinin Marx ile benzerliğini hesaba katarsak ise filmi kapitalizmin insanlık üzerindeki deformasyonun bir alegorisi olarak okuma penceresi açabiliriz. Filmde açtığımız bu okuma pencerelerini kapatmamız durumunda ise Bruce Willis’in hala aksiyon filmleri için vazgeçilmez bir star olduğu gerçeğiyle yüzleşebiliriz…
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar