Günümüzün popüler TV serilerinin bir çoğun da adı yazılı olan J.J Abrams eski popüler TV serisi Star Trek'in yeni filminin yönetmen koltuğuna oturacak olması içimizde bir heyecana yol açmıştı. Beklenen günün gelmesi ve filmin vizyona girmesiyle birlikte oluşan bu heyecan yerini bir Star Trek filmi olarak hayal kırıklığı ve bir bilim kurgu-aksiyon filmi olarak ise beklediğimizi aldığımız bir hissiyata bıraktı.Yönetmenin Star Trek'i kurtarma formülasyonu ne yazık ki "Star Trek" üzerinden değil de Abrams'ın markalaşmasına neden olan "Lost" serisinden izler taşımasıyla oluşturulmuş.İzleyiciyi yakalayararak, eğlenceli bir seyirlik sunan Abrams, Star Trek fanlarının ise avuçlarından kaymasını engelleyememiş. Film bir Star Trek macerasından ziyade, Abrams macerası olmuş...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar