Kırmızının Anlamı = Don't Look Now...
Geçen yıl büyük bir sürpriz yaparak keyifli, gerilimli ve sürpriz dolu anlar yaşatan In Bruges'ü izlerken -eğer izlediyseniz- aklınıza gelecek ilk film Don't Look Now olur. In Bruges'de Bruges neyse, Don't Look Now için de Venedik odur. Nicholas Roeg'in 1973 tarihli yapımında filmin başından itibaren izleyiciye yüklediği yoğun imgelemler (Öyleki kırmızı renk filmin sonuna kadar bir gerilim öğesi olarak gözümüze gözümüze sokuluyor.) birer gerilim unsuru olmanın yanında filmin finalinede anlam kazandırıyor...Yönetmenin paralel kurguda çektiği Laura ve John'un bir taraftan seviştikleri bir taraftan giyindikleri sahne ise sinema tarihinde eşine az rastlanır olsa gerek...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar