İkinci dünya savaşından sonra Fransız bir kadının ve Japon bir erkeğin birlikteliğini savaş sırasında yaşadıkları travmalarını, kolektif bilincin ya da kolektif bilinç altımı demeliyim bilemedim her iki birey üstünde bıraktığı izler üstünden Hiroshima'da ilerleyen bir film bu; koşut olarakta Hiroshima ile ilgili belgesel görüntüleri de içeriyor. Varoluşcu bir film demek istiyorum ben bu filme ve Çok seviyorum ben bu filmi....
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar